Panagro Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

TORKU Ormanları’nın Kızıl Geyikleri yavru verdi



Konya ve bölgesinde oluşturduğu orman alanlarında ağaçların büyümesi ile doğal hayatın canlanması ve habitatın oluşması için de bölge iklimi ve ağaçlara uygun canlılarla ormanlara renk katan Konya Şeker’in, Ağabeyli’de oluşturduğu TORKU Ormanları’nda bulunan Kızıl Geyikler ikinci kez yavruladı.

Ağaçlandırma çalışmalarını, 2004 yılında başlatan ve Çumra Şeker Entegre Tesisleri bünyesinde kurduğu 1.500.000 kapasiteli Türkiye’nin en büyük Fidan Üretim Merkezinin kapasitesini yeni üretim alanları ile bu sene 2.000.000 kapasiteye ulaştıran Konya Şeker,  Türkiye Nüfusu Kadar Ağaç hedefine emin adımlarla ilerliyor. 10 yıldır Konya Ovasının her tarafını ağaçlandırmak için hummalı bir çalışma yürüten Konya Şeker, oluşturduğu toplu orman alanlarında ise doğal hayatın oluşması için bölge iklimine uygun canlılarla ağaçlandırma çalışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor.

Köy, kasaba ve ilçe yolları ile Konya’yı komşu illere bağlayan karayolları güzergâhlarını çift taraflı olarak ağaçlarla süsleyen Konya Şeker, yol boylarındaki ağaçlandırmanın ardından TORKU Ormanları oluşturdu. Konya Şeker oluşturduğu orman alanlarında ağaçların büyümesi ile doğal hayatın canlanması ve habitatın oluşması için de bölge iklimi ve ağaçlara uygun canlılarla ormanlara renk katmaya başladı. Ormanlık alanlara salınan sincaplar ve 28 kovan olarak başlayıp 200’e yakın kovana ulaşan arılardan sonra Ağabeyli ormanına salınan Kızıl Geyikler birer birer yavrulamaya başladı.



“Biz laf üreterek, slogan üreterek çevrecilik yapmıyoruz, biz Ovanın çehresini değiştirmek için gayret gösteriyoruz” diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, ”Ağaçlandırma çalışmalarını hobi amaçlı yapmıyoruz. Tarımsal üretimde verim artışını sağlamak için çevre şartlarının üretici lehine değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ağaçlandırma ile birlikte bir habitatın da oluşmasını arzuladık ve doğal hayatın bu alanlarda canlanması ile ağaçların ekolojik dengeye katkısının daha çok artacağını düşünerek ormanlık alanlarımıza doğal hayatın unsurları olan arı, sincap, değişik kuş türleri ve kızıl geyikleri saldık” dedi.

Konuk açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Bizim ilk ektiğimiz ağaçlar büyüdü. Orman alanlarımız gelişti, genişledi. Artık içinde yaşayabileceklere hayatlarını idame ettirme imkânını sağlayacak düzeye geldi. Diktiğimiz ağaçların gölgesinde mola verip dinlenmek isteyenler, tarlada yorulup gölgesinde nefeslenmek isteyenler, gelip geçerken bakanlar görmüştür.  Hemen her ağaçta artık bir kuş yuvası var. Artık bizim orman alanlarımızın doğal bekçileri, ev sahipleri sadece kuşlar olmayacak. Buralar da canlanan doğal ortamı daha da zenginleştirmek için bir birine ve insanlara zarar vermeyecek yaban hayvanlarını da doğal ortama geçtiğimiz yıllarda salmaya başlamıştık. Onlar orada yaşıyor ve ürüyor. Nitekim geçtiğimiz yıl Ağabeyli’deki orman alanımıza saldığımız kızıl geyikler yavrulamaya başladı ve doğal döngü içinde sayıları gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bu zenginlik, bu doğal yaşam yaban tavukları, yaban koyunları, ceylanlar ve birbirine uyumlu bir canlı deseniyle bu ormanlarımızda gelecek yıllarda daha da canlanacak. Oluşacak tabii denge de kendi içinde bu alanların doğal gelişimini sağlarken, bölgemizin verim artışına da katkı verecek.”