Panagro Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Recep Konuk;Huzurun, Refahın, Birliğin, Dirliğin, Kardeşliğin, Anahtarı Bayram Kucaklaşması

 

Konya Şeker ailesinin geleneksel bayramlaşma törenine katılan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, bayramların birlik ve dayanışma hasletlerinin en üst düzeyde tezahür ettiği günler olduğunu ve bu havayı bayram günlerinden sonra da sürdürmenin hem huzurun, hem de refah toplumuna ulaşmanın olmazsa olmaz şartı olduğunu belirttiği konuşmasında Konya Şeker’i örnek göstererek “10 binlerce insanı çatısı altında bulunduran Konya Şeker Ailesinde ararsan 10 binlerce fark bulunur. Biz farklılıklara odaklanırsak ortak gayemizden sapar, tek bir vücut gibi hareket edemeyiz. Konya Şeker Ailesi olarak biz farklılıklarımızı bir kenara bıraktık ve tek bir gayeye odaklandık. Elimizin ulaştığı herkesin ekmeğini büyütmeye, her gün bir önceki güne göre daha fazla kardeşimizin elinin ekmek tutmasını sağlamaya ve kendi bölgemizden başlayarak yetişebildiğimiz her yere ve her kişiye refahı ulaştırmaya odaklandık. Azın başında kavga etmek yerine 10 binlerce insan için azı çok yapıp 10 binlerce insanın huzur içinde refahı bölüşecekleri bir dünyayı inşa etmeye odaklandık. Sözün özü bir olduk, birlik olduk ve sevdamızın adını müreffeh çiftçi, zengin, kalkınmış Türkiye koyduk. Konya Şeker Ailesinin yani bizim ortak sevdamız Türkiye’dir ve ortak gayretimiz daha müreffeh bir Türkiye içindir” dedi.


 
Konya Şeker’deki geleneksel bayramlaşma töreni Konya Şeker bahçesinde gerçekleştirildi.  Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi ve AB Holding çatısı altında bulunan şirketlerin yöneticileri ile çalışanlarının katıldığı tören Konya Merkez Kampüsünde yapıldı. Üretim binası önünde bayramlaşmak için bir araya gelen çalışanlarla Konya Şeker’in bahçesi adım atılamayacak hale gelirken,  bayram ertesinde bayram havası Konya Şeker bahçesinde sürdü.

Bayram sonrası mesainin ilk günü yapılan bayramlaşma törenine binlerce Konya Şeker çalışanının yanı sıra,  Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk da katıldı. Konya Şeker Ailesiyle tek tek bayramlaşan Konuk, bayramlaşma sonrasında yaptığı konuşmasında ise, ülkemizde bayramların bayram gibi yaşanması için herkesin yaptığının ya da yapabildiğinin bir fazlasını yapması gerektiğini vurguladı. Manevi coğrafyamızda bu bayramda da birçok ailenin bayramı huzur içinde geçiremediğini hatırlatan Konuk, manevi coğrafyamızda yaşanan acılar nedeniyle buruk geçirdiğimiz, huzur ve güven ikliminin gölgelendiği son bayramın, bu Kurban Bayramı olması ve bundan sonraki her bayramın hem ülkemiz hem de manevi coğrafyamızda huzur ve refah içinde karşılanması ve geçirilmesi temennisinde bulundu. Konuk, bayramların birlik ve dayanışma hasletlerinin en üst düzeyde tezahür ettiği günler olduğunu ve bu havayı bayram günlerinden sonra da sürdürmenin hem huzurun hem de refah toplumuna ulaşmanın olmazsa olmaz şartı olduğunu belirttiği konuşmasında huzurun, refahın, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, tesisi için alacağımız örnek bayram kucaklaşmasıdırdiyerek şunları söyledi;



“Her insan ayrı bir dünyadır. Her insanın düşüncesi, nesebi, meşrebi farklı farklıdır. Eğer farklılık ararsanız iki kardeş arasında bile onlarca farklılık bulursunuz. Hiçbir topluluk veya toplum farklılıkları öne çıkararak mesafe alamaz. Sen, ben farkı güdülürse aile içinde bile huzur tesis edilemez. Biz farklılıklarımızı arayarak değil, ortak değerlerimize sarılarak kenetleneceğiz, büyüyeceğiz. Bu, hem ülkemiz hem de bizim ailemiz için geçerlidir. Biz ortak değerlerimiz, ortak paydalarımız etrafında kenetleneceğiz. Bugün dünyanın pek çok yerinde bir bayrak altında toplanmış toplumlardan bazılarının ortak bir tarihi, ortak bir inancı, ortak değerleri olmamasına rağmen yine de kendilerini bir arada tutacak değerler manzumesini inşa ettiklerini biliyoruz. Farklılıkları yerine üretilmiş bu ortak paydalar etrafında kenetlenen bu toplumların da dünyada ulaştıkları refah seviyesi ile eriştikleri gücü yine hepimiz imrenerek seyrediyoruz. Onlar farklılıklarından huzursuzluk ve istikrarsızlık üretmiyorlar. Farklılıklarını öne çıkarmıyor, ortak paydalarında buluşup, huzur ve istikrara sahip çıkarak dünyanın bereketinden hep birlikte istifade ediyorlar. Bizim ülkemizin de dünyanın bereketinden daha çok istifade edebilmesi için önce ve öncelikle yapmamız gereken huzur ve istikrara sahip çıkmaktır. Bunu yapabilmenin ön şartı da farklılıklarımıza değil ortak paydalarımıza ve ortak değerlerimize sahip çıkmaktır. Bizi birbirimize kenetleyecek o kadar çok ortak paydamız ve değerimiz var ki bu ortak payda ve değerler farklılıklarımızı fark ettirmeyecek kadar çoktur. İşte bunlardan biri de bayramlardır. Dini bayramlarımızdır. Bayramlar birlik ve dayanışma hasletlerimizin en üst düzeyde tezahür ettiği, milletçe aynı his ve duygu bütünlüğünü paylaştığımız aynı davranış bütünlüğünü sergilediğimiz günlerdir. Bu haslet, bu birlik ve birlikte hareket etme erdemi bir millet için en kıymetli hazinedir. Bu erdem, huzurun da, refahın da, refah toplumuna ulaşmanın da anahtarıdır. Çalışanıyla, üreticisiyle on binlerce farklı insanı bir araya getiren Konya Şeker’de farklılıkları bir kenara bırakıp gaye ortaklığı yapılınca, bir birimize kenetlenince nelerin başarılabileceğini, hangi mesafelerin alınabileceğini Konya Şeker Ailesi olarak gösterdik. 10 binlerce insanı çatısı altında bulunduran
Konya Şeker Ailesinde ararsan 10 binlerce fark bulunur. Biz farklılıklara odaklanırsak ortak gayemizden sapar, tek bir vücut gibi hareket edemeyiz. Konya Şeker Ailesi olarak biz farklılıklarımızı bir kenara bıraktık ve tek bir gayeye odaklandık. Elimizin ulaştığı herkesin ekmeğini büyütmeye, her gün bir önceki güne göre daha fazla kardeşimizin elinin ekmek tutmasını sağlamaya ve kendi bölgemizden başlayarak yetişebildiğimiz her yere ve her kişiye refahı ulaştırmaya odaklandık. Azın başında kavga etmek yerine 10 binlerce insan için azı çok yapıp 10 binlerce insanın huzur içinde refahı bölüşecekleri bir dünyayı inşa etmeye odaklandık. Sözün özü bir olduk, birlik olduk ve sevdamızın adını müreffeh çiftçi, zengin, kalkınmış Türkiye koyduk. Konya Şeker Ailesinin yani bizim ortak sevdamız Türkiye’dir ve ortak gayretimiz daha müreffeh bir Türkiye içindir. Burada temel data mutlaka ve mutlaka, olmazsa olmazımız kardeşlik ortamının tesis edilmesi ve huzurun gelmesidir. Bunun tesisi için yapılması gereken her ne ise yapılmalı, bu sadece devlet ve millet için değil, işyerleri ve kurumlar için de geçerlidir. İnşallah bu tesisin inşa edilmesi için herkese görev düşüyor. İşte bayramlar bunun için bir vesiledir. Bayramlaşmak, gönül almak, küs kalmak bizim inancımızda yoktur.  Barışı, huzuru, kardeşliği inancımız ısrarla istiyor ve onun için bize görev veriyor. Bize düşen bayramda bayram vesilesiyle teneffüs ettiğimiz iklimi 365 gün ülkemizin her köşesinde muhafaza etmek ve aynı havanın ülkemizin her kişisi tarafından ve her köşesinde teneffüs edilmesini sağlamaktır.”